Nasıl Başlarız?



Her birimizin öyküsü, tecrübesi, eğitimi, aile değerli, beklentileri ve arzuları farklıdır.
Bu yüzden hiçbirimiz birbirimize benzemeyiz. Hele ki 3 milyar harf uzunluğundan fazla olan karmaşık DNA’larımızın da hatrını sayarsak, çift yumurta ikizlerinin dahi farklı yönlere giden benzersiz hayatlarına gülümseriz elbet J

3O’lu yaşlarıma dek farkında olmadığım bir çizgi ile tanıştım. Moda, akım , trend, ekol kelimelerine sempatim vardı. Çoğu zaman sahibi değil, kölesi olduğum bir dünyanın sanal ve senaryo olduğunun yine farkında değildim.

Reşit olmam, bence bu farkındalığa kavuşmama denk düşer.

Çünkü benim hikayem o kadar geriden başlıyor ki, rüştümü ispatlamam ancak bu kadar ileri bir yaşta gerçekleşebildi.

Madde madde yazalım:

1) Çalışan anne vicdan temizleme harcamaları:

Çalışan bir annenin çocuğuna yeterli zaman ayıramamasının bedelini, çocuğun geç farkındalık kazanmasına +5 yıl olarak eklemek suretiyle hesaplanır.
Şöyle ki; ekonomik özgürlüğü olan anne, çocuğuna ihtiyacının ötesinde harcama yapar. Harcama yapmayı ödül olarak lanse eder. Çocuğuna hayır demez. Harcadıkça daha iyi bir anne olduğuna inanır. Çocuk ekonomi ile harcayarak tanışır.

2) Annenin ve babanın oynadığı roller:

Anne çevresinde nasıl bir imaj yaratmak istiyorsa, bu seçimi çocuğun ekonomik kararlarında olgunluğa ya da düzensizliğe sebep olur.
Anne, eğitime odaklandıysa, çocuk eğitim üzerinden harcama yapma eğilimine girer. Anne modaya odaklıysa, çocuk her dışarı çıkıldığında kıyafet ister. Anne evde yemek yapmayı tercih etmiyorsa, çocuk dışarıdan yemek siparişi alternatifleriyle donatılır.

Anne, kendi akranlarının tüketim davranışlarından etkileniyorsa bilin ki çocuk da akran baskısı yaşayacaktır.

Baba çocukluğunda içinde ukde kalan konuları çocuğu üzerinden tatmin etmeye çalışıyorsa bu da ayrı bir ekonomik boyuttur. Aynı şey anne için de geçerli tabii.

2,5 numara miyop ve gözlüksüz kızlarını ısrarla tenise yollayan, kan tutan oğluna tıp fakültesi yazdıran ebeveynler gibi..

3) Anne ve babanın, aile ekonomisi hakkında davranışları:

Anne ve babanın kesesi ayrı, harcamalar bağımsız ve ortak bir birikim hesabı yoksa, çocuk para konusunda sorumsuz ve hesapsız olmayı öğrenir.
Ailede ortak bir bütçe, aylık takip edilen hesaplar, herkesin bilgisi dahilinde yönetilen para varsa, çocuk şeffaflığı ve güveni öğrenir.

4)Karar verme:

Ailede risk, yatırım kararları ortaklaşa alınıyor ve sonuçlandırılıyorsa çocuk parayı yönetme eğiliminde olacaktır. Ailenin en küçük bireyinin dahi sürece dahil olması, gelecekteki fırsatları gözetmesine katkı sağlar. Fakat ataerkil ailelerde kadınların gayrimenkul alınıp satılmasına, yeni işyeri gibi kararlara, bankada duran paranın yönetimine vb olan ilgisi ve bilgisi, uzak tutulmaya çalışılırsa, ileride kendi parasını kazanacak olan kadın, maaş kartını eşine verme potansiyeline ve dahasına sahip olur.

5) Çocuklukta yaşanılan mekanın etkisi:

Çocukluğunuz bir stüdyo dairede mi geçti? Bahçeli, tek katlı bir kasaba evinde mi?

Dar alanda kısa paslaşmalarla mı mekanı dekore etmeyi seçersiniz, yoksa anneannenizin kilerindeki gibi her şeyi depolamayı ve eskileri atmamayı?

Öğrenci evi ya da eşinizle tuttuğunuz ilk eviniz…Muhakkak çocukluğunuzdan izler taşır. Peki bu izler sizin seçiminiz mi hala, yoksa annenizin zevki mi?

6) Yaşadığınız sosyal çevre sizden hangi rolleri istiyor hangisine razısınız?

Evinize gelen misafir, camlarınızı 5 aydır silmediğinizi görünce sizin hakkındaki düşünceleri de camlar kadar kirleniyor mu? Yoksa siz öyle olma ihtimaline karşı mı elinizde bezle 0 derecede cam siliyorsunuz?

Yeni gelin evi olmazsa olmaz listeleri önünüzden geçti mi? Yoksa evi yaşadıkça, eksikleri gördükçe düzenlerden misiniz?

7) Eşinizin çocuğunuzun ya da evinizi paylaştığınız kişilerin değerleri neler?

Düzeni seven, cetvelci biri ile dağınıklıktan ilham alan biri aynı evi nasıl kullanır?

İki farklı yaş grubunda olan çocuğun paylaştığı oda herkesin mutlu olacağı şekilde nasıl düzenlenir.?


Listeyi burada sonlandıralım. Minimal davranışları sistemli ve tutarlı bir şekilde kazanmak, geliştirmek sabır ve emek isteyen bir iş önce burada anlaşalım.

Hepimizin DNA’sı gibi yolculuğu, yola çıktığı nokta da farklı olacaktır.

En başta da belirttiğim gibi hikayelerimiz, öğrendiklerimiz, koşullandıklarımız ve uyanma saatlerimiz farklı.

Bolluktan gelen hayatların biraz daha dişini sıktığı, kısıtlı imkanlarla büyüyenlerinse daha rahat (bol anlamında değil stressiz) harcama yapacakları bir süreç olacaktır- ekonomik davranışlarında farkındalık kazanmaları-

Sabah uyandığınız andan, yatana dek bir gününüzü düşünün.
Her çabanıza 1 birim iş adını koyun.
Araba sürmek, yemek yapmak, çocuğa ödev yaptırmak, klozet temizlemek, X’in doğum günü partisi için hediye düşünmek, ütü yapmak, bilanço analiz etmek, ödev hazırlamak vs vs..

En çok nerde yoğunluk görüyorsunuz? Hangisini azaltmak, hangisini çoğaltmak istersiniz?

Kendinize kişisel bakım için ne kadar süre tanıyorsunuz?

Hobileriniz için yeterince vakit var mı?

Çocuğunuza, eşinize, dostlarınıza birebir sade ve yalın, ne kadar süre bahşettiniz?

Yoksa siz de satın aldıklarınızı ve gelecekte alacaklarınızı ödemek için uzun saatler çalışıp, geriye içi boş bir posa olarak eve dönenlerden misiniz?
Okulda tüm enerjisini tüketmiş, eve yüreğini çıkarıp giren yorgun savaşçılardan mı?
Henüz kreş yaşında, ev-okul arasında tükenmişlik sendromu yaşayan rutinler kahramanlarından mı?

Cevabınız her ne ise, doğru yerde olduğunuz kesin!

Çünkü artık sormaya başladınız. Doğru soruları sormak iyi ve eğlenceli bişeydir!

Yakında çok işiniz olacağını haber verir. Sorular eylemleri, eylemler yeni düşünceleri, düşünceler de değişiklikleri getirecek.

Aceleniz olmasın, yavaşlık da sadeliğe dair!

Sakin, duru, keyifli, anlamlı ve özgün bir hayat için bugün bu yazıyı okuyorsanız eğer, en doğru zamanın da şimdi içinde olduğun zaman olduğunu bilerek devam edebilirsiniz.
İster telefondaki gereksiz fotoları silmekle başlayın, istersen çorap çekmeceni düzenlemekle,
isterseniz çok takıldığın o düşünceyi kafanızdan atmakla…!

Önemli olan küçük bir adım.

Benim hayatımda da sadece bir fincandan vazgeçmemle başladı her şey…





Yorumlar

Popüler Yayınlar