Darwin ile bir kahve


Hayatta kalmak, ilk ve en önemli şey,

Beynin başlıca görev tanımı-sizinkinin, benimkinin, sizin umutsuzca tapılası çocuklarınızın-kinin- bedenlerimizin bir gün daha hayatta kalmalarına yardımcı olmaktır.
Hayatta kalma sağ duyusu Darwin kadar eski ve cinsel içerikli mesajlar kadar yenidir; Böylece genlerimizi bir sonraki nesil için tasarlayabiliriz. Bir insan ailesinin genlerinin bir sonraki nesilde hayatta kalmasını garanti altına almak için bireysel çıkarlarının gönüllü olarak üstesinden gelecek mi?

Görünen o ki evet.

John Medina'nın geçen yıl okumaktan ziyade paragraf paragraf çalıştığım kitabından bir paragraf ile yazıma girizgah yapmam tesadüf değil. Zira tam 1,5 saatte 2 kez süt ısıtıp, 4 kez boşalttığı çorap çekmesini toplayıp, 20 dakika kitap okuduğum kızımın gözlerini ovuşturmaktan vazgeçmeden uyanık kalma çabalarıyla mücadele ettim. O kadar gerildim ki. Hayalini kurduğum tüm isteklerimin bu gece de suya düşeceğinden korktum. Çünkü ne zaman bu kadar uzun bir uykuya dalma problemi yaşasak muhakkak önce ben, ardından da kızım sızar. Ve benim film izleme, oje sürme, eşimle vakit geçirme, en azından bir kahve içebilme heveslerim yerle yeksan olur.

Tüm bunların suçlusu kızım mı? Yorgun annesinin kendine vakit ayıramamasından dolayı elektriklenmesi, kariyerine ara verip tüm gün pijamalarla dolaşması, lohusalık zamanlarında 1 saat fazla uyku için ağlaması, hiç sebepsiz kıskançlık krizlerine girip bebeği babasına bile emanet etmekten korkması, akşamüstü meyve yedirmeye dalıp bir tencere dolmayı yakması, vs, vs....


Elbetteki kızım değil. Bilim adamları araştırmış ve açıklıyorlar bize. Bir bebeğe bakmak dünyanın en zor işi, bir evlat büyütmek mucize yaratmak gibi, ama korkmayın diyor. Sizdeki üreme dürtüsü öyle kuvvetli ki, defolu ya da 1.kalite farketmeksizin hepinizin içindeki burjuva kostümlerini tek bir el hareketiyle üstünüzden alacak ve kendi krallığınızda çıplak yaşamaya mecbur bırakacak. Ben buna ebeveynlik diyorum.

Bu gece için izlemeyi planladığım filmi kaybettiğimi anladığım an her ne kadar kalbimden böbreklerime doğru bir baskı olsa da, yatakta saçlarının kokusunu içime çektiğimde hayatımın en güzel filmini yaşadığımı biliyorum. Yüzmek en büyük tutkumken, kıyıda bekleyen bebeğimi görmenin beni uçurarak yanına attığını anlatıyorum. Eşim tüm sıkı dostlarıyla vedalaşırken daha o karnıma bile düşmeden temizlenen bedenini şeffafça hissediyorum. Ama tüm bunların, üreme arzusunun temeli üzerinde , ölümsüzlük hissi kalesinde sevgiyle kuşatıldığını söylemek zor değil.

Kaleyi içten feth eden de, türümüzün bir üst versiyonunu görebilme hırsımız değil mi ki?



Bu arada Darwin'e de değinmişken kitaptan şu kısmı paylaşmadan geçemeyeceğim;

"Daha yüksek IQ'lara sahip, geniş beyinlere sahip olmak için evrim geçirdik ki, bu 10 milyon çok kısa yıl içerisinde leopardan Evrenin Efendilerine geçmemize olanak sağladı. O beyinleri, dört bacak yerine, 2 bacak üzerinde yürüyerek elde ettiğimiz enerji tasarrufları aracılığıyla kazandık. Ancak dimdik yürümek için gerekli olan dengeye erişmek, insanların pelvik kanallarının daraltmalarını gerektirmekteydi. Dişiler için bu tek bir şey demekti: Dayanılmaz acılar çektiren, genellikle ölümcül doğumlar. Çabucak bir silahlanma yarışı ortaya çıktı, evrimci biyologlar doğum kanallarının genişliğiyle beynin ebadının arasındaki bağlantıya dair bir teori ortaya attılar. Eğer bebeğin kafası çok küçük olsaydı, bebek ölürdü. Eğer bebeklerin kafası çok büyük olsaydı o halde anne ölürdü. Çözüm? Kafatasları anneyi öldürmeyecek kadar büyümeden önce bebeklerin doğmasını sağlamaktı. Sonuçları? Beyinleri henüz tamamen gelişmeden önce çocukları dünyaya getirmekti. Sonuçları? Ebeveynlik.

Bağımsızca yaşayabilmek için dünyayla oryantasyonunu en uzun sürede tamamlayan memeliler biz insanlar olduğuna göre, bu akşam ki kahvemi Darwin ile içiyorum.

Sevgiyle,

Yorumlar

  1. Ben de şu an bir kahve yapıp, hemen seninle içiyorum. Cümlelerin arasında kendimi buldukça, bazı cümlelerini 2 defa okuyup anladıkça daha da bağlanıyorum yazılarına. Sen hep yaz istiyorum, yaz ki kendimi tanıyayım..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar