Gurme Aylin

Aylin, Gurme Aylin,


Kızıma lakap takmayı sever, ama onu etiketlemeden, değdirmeye çalışırım muzipliği.
Çota, Meloş, Aylinço, Pamuk gibi lakaplarıyla ona seslenmek eğlencelidir.
Yanlız öyle bir lakabı var ki dört başı mamur tat avcıları bile önünde eğilmek durumundadır;

Gurme Aylin!

İyi de nerden geliyor bu gurmelik diye sormazlar mı? Babadan mı geçmiştir, okuluna mı gidilmiştir, yetenek midir yoksa koca bir düzmece midir?

Öncelikle Kökeni Fransızca bir sıfattan gelen Gourmet, "lezzeti keşfetmiş, damak tadına sahip kişi" vikipedi ön bilgisinden sonra bizim ailemizin sözlüğüne nereden nasıl girdiğine geçelim:

Henüz 4,5'dan 5 aylıkken sofralarımıza ilgilisi artan bebeğimizi mümkün mertebe ağırdan alarak ek gıdaya geçirmeye çalışıyordum. Süt rezervlerim beni güvende hissettirmediğinden ilk hedefim emzirebildiğim kadar emzirmekti ama küçük müdür 9. ayda anne sütünü tamamen bıraktı. Aylin sofrada her gördüğüne sulanmaya, yalanmaya ve pek tabii saldırmaya başlayınca, öncelikle yemeklerin kokularını almasını sağladım. Yani ek gıdaya koklayarak geçti yavrucuğum.
Hatta ilk kokladığı zeytinyağlı ıspanaktı ve damarlarındaki Ege Kanı harekete geçsin diye özellikle yaptığım bir totemdi laf aramızda. Ama ardından tavuk suyu çorbayı koklarken aniden yalamaya başlaması, baskın baba geni olan etçil kimliğini ortaya koymuştu.

Aylin babyledweaning denen kendi kendini besleme yöntemiyle ek gıdaya geçtiğinde, benden öğrendiği koklayarak besin seçme davranışı geliştirdi ve bunu bir alışkanlık haline getirdi. Eline ne verdiysem önce kokladı, beğendiyse anında tadına baktı beğenmediyse, hemen yere attı.
Bu esnada yavaş yavaş baharatlar da kendi sıralarıyla sahneye çıkmaya başladılar. Babasının bu konuda özel bir çabası da olmadı değil. Mesela ciğeri tek başına yemeyen Aylin, kimyon ve soğanla teklif edince  yemeye başladı. Sarımsaksız yemeği sevmemeye, rokasız balık yememeye başladığını birçok tekrardan sonra deneye-yanıla anladık.

İştah konusunu kısa tutmakta fayda var, zira Aylin de her çocuk kadar iştahlı ve çoğu çocuk kadar mızmız olabiliyor. Buna etki eden çok fazla katalizör var her annenin deneyimlediği gibi ben de zaman içerisinde mesele haline getirmemeyi öğrendim.

Yemek seçmemesi beni rahat ettirir, doğrudur. Bu da özellikle 1 yaş sonrası gittiğimiz misafirliklerde kamuoyu annelik puanlarımı arttırmıştır. 

Konunun özüne dönecek olursam, Aylin için yemek yemek bir aktivite, keyif , zevk.
Tanıyan bir çok kişinin gözlemlediği ve defalarca dile getirdiği üzere gerçek bir damak zevki var.
Yemekler konusunda yeniliklere açık olması beni teşvik eder, klasikleri severek yemesi de kendime güvenimi arttırır.

Eşimden sonra beni mutfağımda en çok takdir eden kızıma bir teşekkürüm olmasa olmazdı.
Beni bir bebeği beslemekten ötesine götüren gülümsemen, parmaklarını yalaman, "anne haddi mamma" demen ve şapur şupur sesler çıkarman, en büyük keyfim oldu.

Bir gurme aynı yerde iki defa yemek yemez, ama benim küçük gurmem hergün bana geliyorsa,
ben dünyanın en lezzetli aşçısıyım demektir.

Ve eminim her küçük gurme, büyüdüğünde bir tek annesinin yemeklerine hasret çekmektedir.

Haydi bakalım, doğru mutfağa!

Yorumlar

Popüler Yayınlar