Tavsiye vermek isteyenlere tavsiyeler






Bildiğim bir konu hakkında, hiçbir bilgim yokmuşcasına kendi deneyimlerini dikte etmeye çalışan insanları, ayıp olmasın diye dinlemeyi bırakalı…

Olumsuz kabul edilebilecek bir deneyimi, yalnızca kendileri yaşamış gibi lanse edip, söylemedikleriniz üzerinden değer biçenleri, alınmasın diye teselli etmeyi bırakalı…

Sadece kendi tecrübesinin doğru olduğuna inan, yeniliklere ve gelişmelere kapalı, eskimiş ve tedavülden kalkmış fikirlerini manipule etmeye çalışanlara, saygısızlık olmasın diye tahammül etmeyi bırakalı…

Sırf  kendini daha akıllı göstermek için, konuyla ilgili bilgi/ deneyim sahibi olsun olmasın yorumlar üzerinden giderek kendi fikrini vermeye çalışanları reddetmeyi başaralı…

Yaşının verdiği birikimden, rütbelerin bağlandığı ağırlıklardan cesaret alıp, farklı bir ortamda veremeyeceği mesajları, tavsiyeler üzerinden vermeye çalışan kurnazlara, haddini dahi bildirmekten vazgeçecek kadar umursamamaya alışalı…

Kendi başaramadığı, hayalini kurup yakalayamadığı durumları benim üzerinden keşfetmek ve bireysel hazzı için beni kullanma hakkının olduğunu sanan aydınlanmamışları, bir tez konusu olmadığıma ikna edeli…

Herkesin tarzının, seçimlerinin, kararlarının özgün olduğu gerçeğini, tek tip prototip bireylerin sadece sürülere hizmet edeceğini küçük yaşlarda fark ettiğimi, her tekrar ettiğinizde sadece farklı sonuç bekleyecek olmanıza güldüğümü gözlerimle anlatmaya başlayalı…

Sözlerinizi dinlemediğimde vaad edilen cehennemi, tavsiyelerinize kulak vermediğimde başıma gelecek kehanetleri, dikte edilmiş bir hayat yerine esas kendi seçimlerimi yaşayamadığımda yok olacağımı bileli..

Çok zaman oldu, ÇOK YAŞADIM...

------------------------------------------------------------------

Blogumu açalı, bugün 1 ay oluyor.

Tavsiye kelimesi en tehlikeli bulduğum eylemlerden biri. 
Birine tavsiye verme konusunda çok cimri olmaya gayret ederim. Öğrencilerim dahi benden talep etmedikçe tavsiyede, nasihatte bulunmak istemem.

Bunun yerine bir konu hakkında kayda değer gördüğüm bir gelişme/ gerileme varsa kendi öykümü paylaşmayı tercih ederim.

Başkalarının öykülerini okumayı, araştırmayı ve kendime pay çıkarmayı daha sağlıklı bulurum.

Bir desteğe ihtiyaç duyarsam, tıkandığım durumlar varsa bizzat kendim yardım talep ederim.

İşler yoluna girince, karşı tarafa durumu bildiririm muhakkak ki, benden esirgemediği destekten gayrı bir de duygu durumumla ağırlaşmasın yüreği.

Sadeleştirmeyi göze aldığım hayatımda / hayatımızda kimseye tavsiye vermek adına yazmaya başlamadım. Dikte eden, eyleme geçirmeyi hedefleyen ve –meli, -malı kalıplarıyla kurulan cümleler, benzer konularda sık yapılan hatırlatmalar bana göre değil.

İnanıyorum ki, herkesin yolculuğu kendi şahsına münhasır. İnsanların aynı olaya/ duruma karşı hissettikleri dahi farklıyken bana iyi gelen bir eylem bir başkasına aynı tadı vermeyebileceği gibi, kötü dahi hissettirebilir. Benimle aynı hazzı alacağına inan biri dahi, sonradan mutsuz olabilir. Vebal almak istemem.

Daha gençken ilaç tavsiye etmiş, otel tavsiye etmiş, temizlikçi tavsiye etmiştim. Deneyimler bu yüzden değerli, bedelini ödeyerek ben de piştim. 

Asıl bahsettiğim konu bu da değil, daha çok davranışlar,  hayati kararlar ve zaman içinde kazanılan sıfatlara yapılan atıflar.

Seçmen olma sıfatı, iş gücüne katılma sıfatı, evlilik, annelik, akrabalık, din gibi..

Bana tavsiyede bulunabilecek insanın yüreğinin temizliği birinci değerimdir, ardından objektiflik, gerçeklik, inandırıcılık, kişilik, güven gibi unsurlar gelir.

EVET ya da HAYIR’ımı etkileyebilecek kişinin mutlaka zihin süzgeçlerimden geçmesi, tezlerinin sayılara, mantığa, bilime, ilime ve vicdana hizmet etmesi gerekir.

Sadede gelirsem, tavsiye edilecek durumda olmak, insanda yetersizlik ve özgüvensizlik hissi yaratır.

Anne-baba olarak da kendi fikirlerimizi empoze etmemeye gayret etsek de, çocuğun karşılaşacağı kişiler tam tersi olabilir. Bunlarla mücadele edebilecek kararlığı ve gücü her çocuk bulabilir umarım.

Ancak o zaman, başkalarının deneyimlerinden kendimize pay çıkarmanın pratik ve kolay olduğu; tavsiyeninse, tembelleştirici ve basma kalıp düşünmeye yol açtığını kabul edip, kendi yolumuza bakacağımız bir dünya olabileceğini varsayıyorum.

Burada benimle buluşan 4000 kişiye,sevgi, minnet ve teşekkürlerimle…



Burcu KARABULUT




Yorumlar

Popüler Yayınlar