Sihir: Boşvermek


İnsanoğlu/kızı gariptir. Sürekli sırtı sıvanarak motive olmaz. Bazen tam tersi de bizi ayağa kaldırıp harekete geçirebilir. Evdeki eşya imparatorluğuna sömürgeliğim tam da bana en çok işkence çektirdiği anda isyana dönüştü. Beni kendi ırkına yükselttiği (!) zamandan çok sonra…
Sade felsefeye yavaş geçişler, yumuşak hareketler benim mizacıma uymadı. Kuralcı, sert ve toleranssız yapımdan ziyade sabırsızlığım sebebiyle, arı çalışkanlığında ve tazı hızında eşyalarla olan münasebetimizin raylarını arayıp buldum. Yıllardır raydan çıkan mantık ve ihtiyaç süzgeçlerimi yeniden yerine oturtmak için daha zamanım var. Gözümün önünde olsunlar istedim. Kullanmak için daha pişmeye, bir ömre ihtiyacım var.

Eşyaları dağıtmakla, koltuğu taşımakla, telefondaki gereksiz uygulamaları silmekle, kendime özel zamanlar yaratmakla, oyuncakları elden çıkarmakla ya da mutfak alışverişini planlamakla günlük rutinleri otomatik pilotta kotarmaya devam ededurayım, zihinsel ve ruhsal sadelik uğruna harcadığım emek ve gösterdiğim çaba kendime en büyük hediyem oldu. Bugüne kadar para vererek aldığım hiçbir hediyeye benzemeyen bir haz ve uçucu olmayan bir tatmin.

Boşvermeyi tanıdım dostlar!

Ne lezzetli, ne keyif verici ne özgürleştiren bir eylemmiş!

Kendi davranışlarımdan kaynaklanmayan sorunları sırtlanmamayı, kamburuma uygun görüntü vermemeyi, sözcüklerime alt yazı geçmemeyi başarabilmek ne büyük rahatlıkmış.

Yanlış anlaşılma korkumu, BOŞVERDİM!

Planların aksayabileceğini, değişebileceğini ya da iptal olabileceğini kabul etme rahatlığını öğrendim. Davet edildiğim yere gidemediğimde, gitmek istemediğimde mahcubiyet altında ezilmemeyi; davetsiz ziyaretlerde çat kapılığın samimiyetine sarılmayı öğrendim.
BOŞVERDİM: Teklifliliğe, protokollere…

Beni büyüten insanların evinde dış kapı her zaman açıktı, gece yatarken kitlenirdi. Sokak ve mahalle kültürüyle büyümüşken, her gelen sofraya buyur edilmişken, ne ara korktum böyle hazırlıksız yakalanmaktan?

 Uzun sofralara çeşit çeşit yemekler koymadan konuk ağırlamayı, Grant tuvalet giyinmeden pür makyaj yapmadan misafirin karşısına çıkmamayı kimden öğrendim? Eve gelenlerin sehpadaki toza, perdedeki parmak izine, banyodaki saça dikkat kesileceğini kim soktu beynime? Neden yordum, yıprattım kendimi onca sene?

SORULARI DA CEVAPLARI DA BOŞVERDİM.

Kahkaha atarken sesimi kontrol etmeyi, ağlarken gözyaşımı saklamayı, saçımı taramadan evden çıkmamayı, konuşurken dilimin ucuna gelenleri yutmayı da boşverdim.

Zihni temizlemeden alkali beden olmayacağından, alkali beslenmeyi de boşverdim J Biraz emeklerime üzülmedim değil ama Tarçınlı Kek’i ve Tavuklu pilavı çok özlemiştim.

Haber izlemekten mazoşist bir zevk duyan empati duygumu da boşverdim. Dünya kötü, kötülükler hep olacak, iyilikler kadar. Kendimi yüklememeyi öğrendim. Savaşlara, iktidarlara, salgınlara, doğal afetlere de üzülmeyi boşverdim.

Bir felsefenin, bir akımın içine girip dışarıdan nasıl göründüğüme boşverdim. Sonu “…ist”  ile biten kelimelerden hazetmezdim. Şimdi minimalist bir blogun sahibesiyim. Karmaya olan inancım, etiketlerin üstünde olduğundan ben yine koca bir oh çekip BOŞVERDİM.

Kariyerimle bir dargın bir barışık giden, genelde isyan haykırışlarıyla biten cümlelerime de son verdim. Hayatımın sonuna kadar ücretli öğretmenlik yapabilirim. Yaptığım işi sevdim, sevdiğim işi özledim. Hepsi bu.

Kadınlığa, anneliğe atfedilen görevleri biraz fazla boşvermiş olmalıyım ki mutfaktan bir serzeniş geldi. Özlediğim ve içindeyken kendimi bulduğum eylemlere yukarıdaki boşlukların toplamı kadar değer ekledim. Erkekleşmeden erilmek, hizmetçileşmeden analık etmek, yabancılaşmadan objektif olabilmek için, üzerime değen tüm olumsuz enerjileri BOŞVERDİM.

Tevafuk bu ya, dingin, sabırlı, hoşgörülü ve tevekkül içinde kalabilmek için, Allah’tan başka herkesi de BOŞVERDİM.

Tüm boşvermişlere ve tüm koca boşluklara…

"Kâinatta tesâdüf, hakîkî olarak yoktur."


Yorumlar

  1. Gercekten bunu nasil yapabilirim? Bugunlerde o kadar kotu bir ruh-haleti icindeyim ki bosvermek cok zor gibi geliyor. Yasama zevkimi kaybetmis gibiyim. Hersey olmaya calisirken hic birseyi yapamamak... kafami bosaltmak istiyorum acaba ne dusunur demeden. Ben bugune kadar kimse ne der dememistim ta ki esimle evlenene kadar... hayatimin en zor 4 yilini gecirdim ve geciyor. Bu yaziniz biraz umut verdi bana, tavsiyelerinize acigim ;)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar